Gazeteden, internetten, komşudan sağlık tavsiyesi olur da çevirmenden olmaz mı. Yüzlerce ilaç toplantısı, tıp kongresi, spor etkinliği, sağlıklı beslenme çalıştayı ve gurme yemek tadımında çevirmenlik yapan bu faninin notlarında bakın neler yazıyor. Kolay okunması açısından ara başlıklar kullandığım bu yazının özeti: Hareket et, dengeli beslen, bol su iç, temizliğe özen göster ve sağlık tavsiyelerinin arkasındaki bilimsel kanıtları araştır. Yani, her sağlık tavsiyesine inanma!
Aslına bakarsan, benim notlarımı da doktor tavsiyesi olarak görme ve en iyisi doktorlara danış.

Sağlık için su ve temizlik şart

1. Ellerinizi temiz tutun. Hastalıkların bu kadar hızlı yayılmasının bir numaralı nedeni el hijyenine dikkat edilmemesidir.

Metrodasın, otobüste, dolmuşta, kafede, elinle tutunuyorsun. Sonra aynı elle burnunu kaşıyor, saçını düzeltiyor, gözünü ovalıyorsun.
Cep telefonunu kullanıyor, bilgisayar başında çalışıyorsun.
Ellerin temiz değilse mikrop bulaşır. Belirtileri genelde ufaktır ve anlam veremezsin, hatta bir türlü geçmiyor diye moralini bozarsın; sivilce, kaşıntı, kepek, gibi. Ama daha ciddi belirtiler de görülebilir. Ellerini temiz tutsan ve yolda, ötede – berideyken yüzüne dokunmasan daha iyi edersin.

2. Dünya sağlık örgütü rakamlarına (1) göre sağlık çalışanlarının el hijyenine riayet etmemeleri hastane içinde ikinci bir hastalık kapmanın en büyük nedeni. Aman ha, buradan da sevgili doktorlara saldırmak için bahane üretmeyin. Çalışma şartları daha iyi olsa, bu yazdıklarımı senden benden daha iyi bilir ve uygulardı onlar.

Bir hasta muayenesi sonrasında ellerini temizlemeyen doktorlar, hemşireler birimizden diğerine mikro organizmaları bulaştırıyorlar. Belki de, doktorun odasına girinceye kadar, hastanede diğer hastaların dokunduğu her noktaya dokundukça mikropları biz zaten kapıyoruz. Büyüklerimiz boşuna dememiş Allah hastaneye düşürmesin diye.

3. Kamusal alanlarda sensörlü kayar kapılar olmalı. Giriş çıkışlara el temizleyici solüsyon pompası konulmalı. Tuvaletlerin çeşmeleri, aydınlatma armatürleri dahil.

4. Sağlık için su şart. Salus per aqua (SPA) demiş Romalılar. Sağlık, suyla gelir, ama temiz suyla. Çeşmelerimizden içilebilir su akması lazım. Herkesin günde ağırlığına oranla litrelerce su içmesi gerekiyor. Su eksikliği, temiz ve sürekli suya erişememekle birleşince bir numaralı sağlık sorunu (2) ortaya çıkıyor: Susuzluk. Hem içmek, hem yıkamak ve yıkanmak için temiz suya ölümüne muhtacız.

Popüler diyetler sağlıklı değil

5. Dukan, Karatay, Detoks gibi popüler diyetleri geçin. Sizde işe yaraması herkesin tek çaresi olduğu anlamına gelmediği gibi, bu diyetlerin sizde ne gibi gizli hasarlar doğurduğunu da bilemezsiniz. En iyisi ama belki de en az merak edilen diyet Akdeniz diyeti (3); bol sebze – meyve ve zeytinyağlı ağırlıklı bir mutfaktan oluşuyor.

6. Fazla et ve protein kalpten ciğere kadar tüm organları yoruyor çünkü proteinler ağır besinler. Ama sıfır proteinle de olmuyor. Sağlıklı günlük gıdada yağa, karbonhidrata, lifli besinlere, mikro besinlere ve tabii ki proteine yer var. (4)

7. Vejetaryenlik ve veganlık düşünsel arkaplanları da olan kişisel tercihler. Ancak gebe kadınların sıfır hayvansal gıdayla beslenmeleri bebek için riskli. (5)

8. Vitaminlerin enerji verdiği büyük bir balon. Enerji dediğimiz şey, beslenme, uyku ve çalışma alışkanlıklarımızın toplamı. (6) Mucize hap diye bir şey yok. TV’De seyrettikleriniz güzel ve sağlıklı kadınlarla çekilen reklamlar sadece.

Beslenme eksikliği gelişimi bozuyor

9. Beslenme eksikliği gelişim bozukluğu yapıyor. Fakir ailelerin çocukları zihinsel olarak daha yavaş gelişiyor. Zengin aileler de çocuklarına yeterince protein, süt, sebze ve mikrobesinler içeren gıdalar yediremiyorsa, pizza, cips, çikolata, gofret gırla gidiyorsa çocuğu özel okula göndermek para israfı. Einstein gelse hamurla beslenenden matematik zekası çıkmıyor, çünkü ne yersen osun, o kadarsın. (7)

10. Gerçekten ne yersen osun. Bağırsak – beyin (mikrobiyom) bağının gerçekliği ispatlandı. Bağırsak deyince, bağırsaklarımızdaki milyarlarca yararlı ve zararlı bakterilerin fonksiyonlarını da hesaba katmalı. O sevgili bakteriler, doğru oranlarda içimizde yaşamasalardı, biz biz olamaz, yediklerimizi sindiremezdik. (8)

Göz jimnastiğini öğrenin

11. Göz jimnastiği (oküler egzersiz) diye bir şey var; göz kaslarını hareket ettirerek gözlerinizi rahatlatıyor. Göz kasları rahatlayınca hem daha iyi, daha net görüyorsunuz hem de başınıza çöken ağırlık, yorgunluk hafifliyor. (9)

Cep telefonlarına dikkat

12. Cep telefonuyla meşgulken yemek yerseniz normalden %20 – 30 daha fazla gıda tüketiyorsunuz, (10) üstelik gerektiği gibi çiğnemeden. Yemek sırasında yarım saatliğine telefonu çantada bırakmak en iyisi. Ayrıca telefon yüzeyi en çok bakteri barındıran yerlerden. Durduk yere kendi cep telefonunuzdan hastalık kapmayın.

13. Cep telefonu, bilgisayar ve tabletler dijital aylaklık hatta bağımlılık yapıyor. Ekran sürenizi kısıtlayın. (11)

Hareket et, durağan yaşama

14. Eskiden insanlar bir yemek, bir dinlenmek için otururlarmış. Şimdi oturarak çalışıyor, oturarak eğleniyor, oturarak yolculuk yapıyoruz. Hareket etmeliyiz, ister uzun bir yürüyüş, isterse yüzme veya bisiklet, mümkünse spor salonunda düzenli spor.

15. Hareket demek ille de fit olmak demek değil. Hareket en başta psikolojinizi rahatlatıyor, depresyonu azaltıyor ve genel anlamda sizi ferahlatıyor (12).

16. Beğenmediğiniz düz yürüyüş, kalp krizi riskinden tutun da bir çok damar hastalığı riskini azaltıyor dostlar (13). Ayrıca kafa dinlemek, temiz hava almak (yürüdüğünüz yere göre değişir tabi) yanınıza kar kalıyor.

Dostlar, baktım yazsam daha yazacağım, en iyisi kendini frenlemek dedim ve durdum. Aşağıda notlarıma kaynaklık edecek birkaç link paylaşıyorum. Siz siz olun, okuduklarınızı sorgulayın, bilimsel kaynaklara bakın.

Kaynak dediysem, her bilimsel makale tek başına kaynak olmuyor, biliyorsunuz. O bilimsel araştırma nasıl yapılmış, kaç kişi katılmış, aynı konudaki diğer araştırmalar ne diyor gibi soruları sormak lazım. Bilim bu, gelişir, değişir. Sorgulamasını öğrenmek lazım.

Belki de en iyisi, sağlıklı yaşarken, doktorlarımıza güvenmek, değer vermek ve saygı göstermek. Hasta olup yatak döşek yatmadan ziyaret edip, kendimizi kontrol ettirmek (check-up).

 

Kaynaklar:

  1. https://www.who.int/mediacentre/multimedia/podcasts/2010/savelives_podcast_20100507/en/
  2. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/drinking-water
  3. http://www.euro.who.int/__data/assets/pdf_file/0003/294474/European-Food-Nutrition-Action-Plan-20152020-en.pdf
  4. http://www.fao.org/nutrition/education/food-dietary-guidelines/en/
  5. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6470702/
  6. http://www.fao.org/3/y5686e/y5686e00.htm
  7. https://www.nhs.uk/news/pregnancy-and-child/child-diet-linked-to-iq/
  8. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6047317/
  9. http://www.crizal.ca/en/news/strengthen-your-eyes-with-ocular-gymnastics/
  10. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5766635/
  11. https://www.rcpch.ac.uk/resources/health-impacts-screen-time-guide-clinicians-parents
  12. https://www.health.harvard.edu/blog/how-simply-moving-benefits-your-mental-health-201603289350
  13. https://www.health.harvard.edu/special-health-reports/walking-for-health?utm_source=HHPBlog&utm_medium=link&utm_content=related-text&utm_campaign=referral