Doğrusu engelleri olan birey demektir. Engelli birey veya engelli demek uygun değildir. Neden derseniz şöyle izah edeyim.
Ben çocukken sakat demeyin, özürlü deyin derlerdi. Sonuçta bu bir sakatlık değil, bir özürdür diye açıklanırdı. Sonra özür demeyelim çünkü bu insanların kabahati yok ki özürleri olsun, engelli diyelim dendi. uzun yıllar da böyle sürdü.
Gel gelelim zamanla anlaşıldı ki engelleri olan bireyler kendilerine ne sakat, ne özürlü ne de engelli denmesini istemiyordu. Beni engelimle değil, insan oluşumla anın ve önce birey olarak kabul edin diyorlardı.
İngilizce sözdiziminden hareketle felsefine inersek (disabled person – person with disability); insan önce insandır. İnsanlık ortak payda, ortak değerimizdir. İnsandan önce bir etiket getirmek doğru değildir. Engelli birey ile engelleri olan birey kulağa ilk bakışta aynı gibi gelebilir. Ama, başa “engelli” yazınca bireyin kimliğindeki engeli öne almış oluruz. Oysa bireyin birey olması, insan olması mühimdir. Engelleri veya özel ihtiyaçları olması ikincil bir konudur.
Bu yaklaşım genel kabul görünce, Birleşmiş Milletler düzeyinde alınan bir kararla 1992’den beri 3 Aralık’ta kutlanan Dünya Engelliler Gününün adı 2006’da Dünya Engelleri Olan Bireyler Günü olarak değiştirildi. (İngilizce açıklama için bkz http://www.un.org/en/events/disabilitiesday/)
Siz de perspektifle hemfikirseniz ve İngilizceye çeviri yapıyorsanız “disabled people” yerine “people with disabilities” kullanmanız gerekiyor.
Dragoman’a çeviri yapıyorsanız, Türkçesinde “engelli birey” yazıyorsa dahi siz aynı hatayı İngilizceye taşımayın, olması gerektiği gibi çevirin.
Bu perspektife katılmayabilirsiniz, engelleri olan bazı bireyler de katılmıyor. Bana engelli diyebilirsiniz; bu engel bir özür değil, kusur değil, utanılacak bir durum değil. Ben mutluyum, size ne oluyor diyebiliyorlar.
İngilizce yazın dünyasında neden böyle uzun yazıyorsunuz ki, engelli diyelim (disabled) tek kelimeyle geçelim; engeli olan birey deyince boşuna uzatıyorsunuz diye şiddetle itiraz edenler yok mu, var elbet.
Türkçede sözdiziminde bir şey değişmiyor, engelli birey yerine engelleri olan birey yazınca araya olan koymuş oluyorsunuz ve sadece lafı uzatıyorsunuz diye düşünen dostlarımız da hiç haksız değiller.
Dragoman ne diyor? Biz önce insan diyoruz. İnsan merkezli, birey merkezli dil kullanmayı tercih ediyoruz.
Engel, sakatlık, özür gibi sözcükler yerine “özel ihtiyaçları olan” veya “farklı ihtiyaçları olan” tamlamalarını tercih ediyoruz. Engelli hiç kullanmıyoruz demiyorum ama tercih etmiyoruz. İngilizcesinde ise yukarıda belirttiğim gibi BM yaklaşımını benimsiyoruz.
Eğer spor kaynaklı bir yaralanma / geçici sakatlık varsa “spor yaralanması” diyor ve gerçek sorunu yazıyoruz, örneğin, tendon yırtılması.
Down sendromu gibi doğuştan gelen genetik vakalara hastalık veya özür demiyor, sendrom / durum ile ifade ediyoruz. İngilizceye çevirirken de “condition” diyoruz, “disease” asla kullanmıyoruz. Çünkü bu bir hastalık değil, genetik kod.
Müşterim istiyor, altyazı çeviriyorum, edebi eser mecburum diyorsanız işte kelimeler:
felçli: paralyzed / paralytic
kötürüm / eli, kolu kırık: crippled
özürlü: handicapped
engelli: disabled
sakat: impaired / incapacitated – yerine göre crippled
Dilerim bu yazı toplumda farklı ihtiyaçları olan bireyleri tanıma ve tanımlama açımızı genişletmeye vesile olur. İyi okumalar, iyi çevirmeler.